BOŞANMA DAVALARINDA ALTINLARIN İADESİ (ZİYNET EŞYALARININ İADESİ)

Türk kültürü içerisinde düğünlerde altın takılması yaygın bir gelenektir.

Altın, maddi değeri olan bir eşya olup boşanma davası sırasında da bir eşya gibi değerlendirilmeli ve buna göre de talep edilmelidir.

Türk Medeni Kanununun 222. Maddesine göre "Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür" Bu kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere eşler arasında boşanma süreci başladığında evlilik birliği içinde edinilmiş bir eşyanın boşanmak isteyen taraflardan bir tarafından talep edildiğinde öncelikle bu eşyanın kendisine ait olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Altın da bir eşya olduğu için doğal olarak altının kendisine ait olduğunu iddia eden eş bu altının kendi eşyası olduğunu mahkemede her türlü delil ile ispatlamak zorundadır.

Altın bir menkul eşya olmakla beraber düğün sırasında takılan altınların eşlerin daha sonra yatırım ve birikim amaçlı olarak satın aldıkları altınlardan bir farkı bulunmaktadır. Bu fark çok dikkatli bir şekilde bilinmelidir.

Yargıtay'ın yerleşmiş kararlarına ve içtihatlarına göre kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları gerek erkek tarafından gerekse bayan tarafından kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı ve eşyası olarak kabul edilir. Bu nedenle boşanma davalarında düğün sırasında takılmış ziynet yani altın eşyaların kural olarak kadına ait olduğu kabul edildiği için özellikle düğünde takılan ziynet eşyaları yönünden bu altınların kadına ait olduğunun ispatı zorunluluğu yoktur. Bununla beraber her ne kadar düğünde takılan altınların kadına ait olduğunun dava sırasında ispatı zorunluluğu olmasa da altınların ayarı, gramı ve adedi gibi değer hesabı için zorunlu olan unsurların ispatı zorunluluğu hala devam etmektedir.

Düğünde takılan altınların miktarı, gramı, ayarı gibi hesap için gerekli olan bilgiler düğün sırasında çekilmiş video görüntüleri, yine düğünde çekilmiş fotoğraflar ve tabi ki altınları gören bilen kişilerin tanıklığı ile ispatlanabilir.

Aile mahkemesi altınların hesabının yapılabilmesi için gerekli delilleri topladıktan sonra dosyayı kuyumcu bir bilirkişiye verecek ve altınların değeri tespit edilen gram, ayar ve miktar bilgileri üzerinden bilirkişi vasıtasıyla hesaplanarak rapor halinde dosyaya sunulacaktır.

Boşanma davası nedeniyle düğün sırasında takılan altınların iadesi davasında ispatlanması gereken bir diğer önemli husus ise talep edilen altınların talep edilen koca veya onun onayı ile ailesinden birisi tarafından davacı kadının izni olmaksızın kadından alındığının ve ona hiç geri verilmediğinin de ispat edilmesi gerekmektedir.

Davalı koca, düğünde davacı kadına takılan altınları evin ihtiyaçları veya borçlar nedeniyle bozdurmuş ve kullanmış olsa dahi bile altınları veya değerini davacı kadına iade etmek zorundadır. Tabi ki davalı koca, altınların kendisine davacı kadın tarafından geri verilme şartı olmaksızın bozdurulması ve ihtiyaçların karşılanması için verildiğini ispatlayabilirse bu durumda altınların kadına iadesi veya değerinin ödenmesi yükümlülüğünden kurtulmuş olur.

Nitekim Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/6059 E. ve 2010/12297 K. numaralı dosyadan 2010 yılında vermiş olduğu bir kararında “Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış ve ona ait sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup farklı maksatlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli nedenlerle (balayı masrafları, evin ihtiyaçları, düğün borçları ve bunun gibi başka masraflar) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına İADESİ EDİLMESİ ZORUNLUDUR. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayıyla ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı tarafça kanıtlanması halinde davalı koca düğünde takılan ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulur. Dava konusu olayda davacıya ait olduğu anlaşılan ziynetlerin evliliğin devamı sırasında bozdurulduğu ve evin ortak giderlerine harcandığı davalı koca tarafından KABUL EDİLMEKTEDİR. Bu durumda ispat yükü davalı kocada olup, davacı kadının kendi rızası ile bir takım ziynet eşyalarını verdiği davalı koca TARAFINDAN İSPATLANAMAMIŞTIR. Ancak varlığı davacı tarafından kanıtlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi DOĞRU DEĞİLDİR.” Denilerek yukarıda açıklamış olduğumuz detay net olarak açıklanmıştır.

Boşanma nedeniyle ziynet yani altınların iadesi davasında davaya bakacak olan mahkeme aile mahkemesi olup davaya bakacak yer mahkemesi de eşlerden birinin ikametgahı mahkemesi veya eşlerin son 6 aydır birlikte ikamet ettikleri yer mahkemesidir. Yani eğer eşler Çanakkale'de bir boşanma davası açmışlarsa veya eşlerden birinin ikametgahı ya da eşlerin en son 6 ay içinde birlikte ikamet ettikleri yer Çanakkale ise ziynet eşyalarının iadesi davası da Çanakkale Aile Mahkemesi'nde açılacaktır. Eğer boşanma davası Çanakkale'de ise Çanakkale boşanma avukatı aracılığı ile gerek ayını boşanma davası içerisinde veya ayrı bir dava olarak ziynet eşyalarının yani altınların davalı kocadan iadesi istenebilir.

Boşanma nedeniyle ziynet eşyalarının yani altınların iadesi davasında davaya konu olacak altınların düğünde takılan altınlar olduğunu yukarıda belirtmiştik. Bu nedenle eğer davaya konu edilen altınlar düğünde takılan altınlar değilse yani eşlerin daha sonra yatırım ve birikim amacıyla satın aldıkları altınlar ise bu altınlar kesinlikle ziynet eşyalarının iadesi davası olarak değil ancak mal paylaşım davası (aile rejiminin tasfiyesi davası – katılım payı alacağı) olarak talep edilebilecektir. Zira çiftlerin yatırım amacıyla birlikte satın altıkları altınlar, birlikte satın aldıkları ev araba gibi ailenin ortak malı ve birikimi olduğundan taraflar arasında eşit olarak paylaştırılacaktır.

Sonuç olarak Çanakkale boşanma davasında davacı kadının düğünde takılan ve Yargıtay karar ve içtihatları ile kadına ait olduğu kabul edilen altınların iadesi davasında Çanakkale boşanma avukatı tarafından sağlanacak hukuki yardım ve hizmetler ile altınların bizzat kendilerinin veya bilirkişi tarafından belirlenecek değerlerinin davalı kocadan istenmesi ve alınması mümkün olacaktır.