Aldatan Eşe Karşı Boşanma Davası ve Sosyal Medya Verileri,
Medeni Kanun'un 161. Maddesinde “Zina” başlığı ile düzenlenen boşanma sebebi halk arasında daha çok “Aldatma” olarak bilinmektedir.
Aldatma nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için evlilik birliği içerisinde eşlerden birinin diğerinin bilgisi olmaksızın bir başka kişi ile duygusal ve cinsi münasebet kurması gerekmektedir.
Günümüzde sosyal medya olarak bilinen özellikle Facebook gibi paylaşım sitelerinin artması veya WhatsApp, Viber ve bunların benzerleri birçok daha çok akıllı telefonlar üzerinden kullanılan iletişim araçlarının yaygınlaşmaları sonrasında evli çiftler arasında açılan aldatmaya dayalı boşanma davalarında ciddi bir artış gözlemlenmektedir.
Evli eşlerin ilişki kurdukları kişiler ile sosyal paylaşım siteleri ve iletişim sistemleri üzerinden kurdukları iletişimin akıllı telefonlar üzerinde bıraktıkları gizli kayıt dosyaları ve izlerinin diğer eş tarafından bulunması ile ortaya çıkartılan aldatma eylemi (zina) aile mahkemelerinde görülen aldatma nedeniyle açılmış boşanma davalarında kendilerini sıklıkla göstermeye başlamıştır.
Eskiden aldatma yani başka kadın veya erkek ile evlilik birliği içinde yaşanan gizli ilişkiler tanıklarla ispatlanmaya çalışılırken günümüzde tanık delilinin yerini WhatsApp kayıtları Facebook görüntüleri almaya başlamıştır.
Sosyal medya üzerinden elde edilen delillerin boşanma davalarında delil olarak kullanılmasında da uyulması gereken hukuk kuralları olduğu asla akıldan çıkartılmamalıdır.
Türk Ceza Kanunu'nun 243. Maddesi Bilişim Sistemine Girme suçunu düzenlemektedir ve bu kanun maddesine göre bir kişinin bilişim sistemindeki verilere müdahale veya bu kişinin kişisel verilerine hukuka aykırı yöntemlerle erişme ve ele geçirme suç olarak kabul edilmiştir ve bu eylemi gerçekleştirenler hakkında 1 yıla kadar hapis cezası getirilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2002 yılında verdiği bir kararında, aynı konutta yaşayan eşlerin özel yaşamlarının içiçe geçtiğini, özel alan sınırının muğlaklaştığını, bu sebeple eğer bir eş diğerinin günlük, mektup veya fotoğraflarını ve tabi ki sosyal medya içerisindeki bilgilerini zorla ve tehdit yoluna başvurmaksızın ele geçirebiliyorsa bunun karşı tarafın sadakatsizliğini ortaya çıkartabilmenin belki de tek yolu olabileceği düşüncesi ile özel hayata müdahale olarak saymamış ve bu verilen aldatma nedeniyle açılmış boşanma davalarında delil olarak kullanabileceğine hükmetmiştir.
Burada dikkat edilmesi gereken hususi, aleyhine aldatma veya zina nedeniyle boşanma davası açacağınız eşin kişisel bilgilerinin zorla, tehdit yoluna başvurmadan veya şifre kırma ya da gizli akıllı telefon uygulamaları kullanmadan ele geçirilmesidir. Aksi halde elde edilen verilen boşanma davasına bakacak mahkemede delil olarak kullanılamama tehlikesi ortaya çıkmaktadır.
Antalya boşanma davalarının yoğun olduğu ve bu boşanma davaları içerisinde de aldatmaya dayalı boşanma davalarının sık görüldüğü bir şehirdir. Antalya Boşanma Avukatı olarak neden Antalya'da aldatmaya dayalı boşanma davalarının daha sık görüldüğü sorununun cevabını Antalya şehrinin bir turizm şehri olması gerçeğinde olduğunu düşünüyoruz.
Aldatma nedeniyle boşanma davalarında, aldatılan eşin aldatan eşe karşı açtığı boşanma davasında boşanmayı talep etmesi dışında maddi ve manevi tazminat talebi ve ayrıca aile mülklerinin paylaşımı talebi de bulunabilecektir.
Aldatma nedeniyle tazminat talep etme konusu ve hukuki detayları davacı eş tarafından sıklıkla sorulan sorulardandır. Aldatma nedeniyle tazminat davası konusu hakkındaki detaylı bilgiye ilgili linki tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Bunun dışında yine aldatma nedeniyle açılan boşanma davalarında malların paylaşımı konusu da ayrı bir hukuki detay olup bu konuda da yine ilgili linki tıklayarak merak edilen bilgilere ulaşabilirsiniz.
Boşanma Avukatı olarak aldatma nedeniyle açılan boşanma davalarında bilinmesi gereken temel bir bilgiyi daha paylaşmak istersek; boşanma davasını açacak olan kişinin eşi tarafından aldatıldığını öğrendiği tarihten itibaren en geç 6 ay içerisinde aldatma nedeniyle boşanma davasını açmış olması gerekliliğidir.
Eğer aldatılan eş aldatmayı öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde boşanma davasını açmaz ise bu durumda eşini affetmiş sayılır ve boşanma davası açma hakkını kaybeder. Bu hak kaybının tek istisnası aldatan eşin aldatma eylemine devam ediyor olması halidir. Yani eğer aldatan eş aldatma eylemine son vermez ise bu durumda 6 aylık boşanma davası açması için kanun tarafından belirlenmiş 6 aylık hak düşürücü süre işlemeye başlamaz.